Zazaca’da “ê” ünlü Zazaca’da “ê” ünlüsünün kullanımı ve yazım hataları sünün ku

Zazaca’da “ê” ünlü Zazaca’da “ê” ünlüsünün kullanımı ve yazım hataları sünün kullanımı ve yazım hataları Mesut Keskin KISALTMALAR Av. Avesta EF Eski Farsça Far. Farsça (Yeni Farsça) OF Orta Farsça (Pehlevi ve Mani) Part. Partça Phlv. Pehlevice (Orta-Farsça) Skr. Sanskrit, Eski Hintçe Giriş Zaza dilinde ê (şapkalı e) ünlüsü hem tarihi, hem işlevsel açıdan, hem de sesbilimsel (fonetik) olarak önemli bir yere sahiptir. Tarihî yöndeki olan ehemmiyeti, örneğin Farsça’ya karşın, Zazaca’nın, Kürtçe, Tacikçe, Beluçi vs. bazı İrani dillerde de olduğu gibi eski sesi olan “ê”yi günümüze kadar önemli kelimelerde koruduğudur. Orta-İranî (Orta- Farsça, Partça, Sogdca, Baktrice vs.) dillerinde büyük bir ihtimalle ince kapalı ē olarak telaffuz edilirken1, modern Farsça’da (Tacikçe hariç) bu ses uzun ī (ﻯ, ﻴ)’ye dönüşmüştür. Ê ünlüsü eski Eski Farsça ve Avesta dillerinin aē, ae ikili ünlüsüne dayanmaktadır. Örneğin: Zazaca Farsça köken Türkçesi cêr zīr رﺯﻳ Av. hačā+aθairi, Phlv. az+ēr, Part. až ēr aşağı nêm nīm نﻴمSkr. nema- yarım engmên engebīn َﺍنﮕﺒﻴﻦPhlv. angubēn bal mêşın mīş مﻴشAv. maeša, Phlv./Part. mēš, Skr. mēşá koyun (genel) Aşağıdaki örneklerde de belirecek olan, sözcüklerdeki ê ünlüsünün çoğu kelimelerde Zazaca’nın hemen tüm ağızlarında sabit şeklini koruması, değişime uğramamasıdır. Ê ünlüsünün alfabedeki işlevi: 1. Uluslararası sesbilim alfabesinde (IPA) [e] diye yazılan, Zazaca alfabesindeki Ê/ê (kapalı e) sesini karşılar. Doğu-Dersim (Mameki, Nazımiye, Pülümür, Erzincan, Pertek, Tekman, Hınıs) ve Palu-Bingöl şivelerinde ise ê ünlüsü sözcükte arases olduğunda damaksıl (palatal) [jε] (ye gibi) okunur. Örneğin sözkonusu bu iki ağızda dês (duvar) telaffuzda ê ünlüsünün araseste olduğundan dolayı ‘dyes’ gibi okunur. Diğer şivelerde ise sadece kapalı ê diye okunur. 2. İsim tamlamasında eril tekil ve çoğul iyelik izafesi olarak işler: çımê ma – ‘gözümüz/gözlerimiz’ 3. Sıfat tamlamasında isimde çoğul izafesi ve de eril tekil ismin bükünlü haldeki izafesi olarak işler: waê pili – ‘büyük kızkardeşler lacê bıraê pili – ‘büyük kardeşin oğlu’ 4. Aidiyet zamiri ê (yê): ê to – ‘seninki’ 1 Bugünki yazılış şekliyle din دین sözcüğü de Orta İranî telaffuzuyla dēn olarak Arapça’ya geçmiş İranî bir sözcük olduğunu da yan not olarak belirtmek gerek. 5. Kuzey-Zazacası ve Çermik-Siverek-Gerger Zazacasında belirsiz sayı eki “1” olarak işler: vergê – ‘bir kurt’ 6. Varto-Kiği ve Çermik-Siverek Zazacasında 3. çoğul kişi şahıs zamiri: ê – ‘onlar’ 7. Fiil çekiminde şimdiki zaman ve miş’li geçmiş zamanda 2. ve 3. çoğul kişinin şahıs soneki: şıma / ê vanê – ‘siz söylüyorsunuz / onlar söylüyor’ şıma / ê şiyê – ‘siz gitmişsiniz / onlar gitmiş’ Makalede dile getirilmek istenen asıl konu, ê ünlüsünün Zazaca’da sesbilimsel olarak özel bir yere sahip olduğudur. Bu nedenden ötürü özellikle ele alınması gerekirken, bu harfin kullanımında yazarların birçoğu hala hatalı yazdığı görülmektedir. Hatalı yazımın düzeltilmesi için bu yazı bir kılavuz metni olarak tavsiye edilir. Zazaca’nın yazım (imla) ve sözcüklerin doğru şekliyle yazılması konusunda yapılan hataların nedenleri; bu dilin, özellikle Cumhuriyet yıllarından sonra bilinen yasaklardan ötürü henüz yeterince analiz edilebilip saptanma olanağına sahip olmadığından, günümüze kadar da dilbilimsel araştırmaların yeterince derinleştirilme ve kamuoyuna yayabilme olanağına ve kurumlarına sahip olmadığından, bir de Zazaca yazının henüz başlangıç aşamasında olmasından kaynaklıdır. İlkin, şimdiye kadarki Zazaca yazında ê harfinin en çok nerde, hangi sözcüklerde yanlış kullanıldığı ve hangi nedenden ötürü yanlış olduğu kanaatine varılması gerek. Bunu yaparken, Zaza Dilinin sadece belirli bir şivesini değil, bildiğimiz tüm şiveleri bir bütünleştirici olarak ele almamız gerek. Bu dilde farklı ağızların olması, dil birliğini zorlaştıran bir etken olsa da, dilbilimsel açısından bir zenginliktir ki, Zazaca’da sözcüklerin kökünü, özgünlüğünü tespit etmekte şiveler birbirlerini tamamlayıcı bir işlev görür. Belirli şivelerin çoğu yönden arşaik kalmasına rağmen, hiçbir şive her yönüyle özgün şekline sadık kalmamıştır. Farklı ağızların varoluşu ve bunların irdelenmesi, bu dili analiz edip sağlam sonuçlara götürmeye yarar sağlamakta. Vardığım sonuçlardan biri de, Zazaca’da birçok sesin şiveden şiveye değişmesine ve söyleyiş farklılığı olmasına rağmen, ê ünlüsünün hemen tüm şivelerde değişmez olduğudur. İstisnalar kaideyi bozmaz. Yazılımlarının yanlış olduğunu saptayabileceğim kelimerde en çok rastladığım hatalar kelimelerde yapılmakta: 1. kês, kêsıke, kêmer, kêrm, khêrr, khêwe, kêwra, kêf, gêrm, gêrmi, gênde, kêmi; 2. kêm, nêr, hên, 2 hêş, lapa hêş, hurênd, dırvêt, têpia, têy, sêy, nêy, qêy, vêjiyaene 3. dewres, asmen, Khures, awres, veren, Uşen, recaene/rezaene, je, gire daene, girenaene, bijek, vijer 4. şêrr, şêftaliye Bunlardan 1. ve 2. satırdaki sözcüklerde kullanılan tüm ê’ler yanlıştır, bunların yerine e yazılması gerek. 3. satırda son hecedeki e yerine ê yazılması gerek. 4. satırdaki ê harfleri yerine de keza e yazılması gerek. Ê harfinin yanlış kullanışını tespit ettiğimde dört farklı hata şekliyle karşılaşmaktayım: 1. Merkez-Dersim (Mamekiye-Nazımiya) ağzına has olan k ve g artdamak ünsüzlerin damaksıl telaffuzu, 2. Seslem etkilenmesi ve sonraki hecedeki i ünlünün yutulması (Almancada Umlautphänomen), 3. Doğu-Dersim ağzına has olan, sözcükte son hecenin zayıf telaffuzundan dolayı aslolan ê sesinin kaybolmaya yüz tutması ve e diye işitilmesi. 4. Zorlama ê. Analiz ve Açıklama 1. Merkez-Dersim (Mamekiye-Nazımiya-Mazgerd) ağzına has olan k ve g artdamak ünsüzlerin e ünlüsü önünde ince damaksıl telaffuz edilmesinden ötürü aslen e olan ünlünün ê diye algılanması. K ve g artdamak ünsüzleridir, ki birçok dilde, o dilin farklı şivelerine göre de ayrı ayrı telaffuzları olabilir ve değişime de uğrayabilir. Kuzey-Zazacasının (Alevi-ağızları) Doğu-Dersim ağzında, özellikle Mamekiye (Tunceli), Mazgirt ve Nazmiye ağzında ise diğer ağzılara karşın bu iki artdamak ünsüzü biraz daha ince telaffuz edlimektedir2: [kj / gj]. Böylece, bu ünlülerden sonra gelen kimi sözcüklerdeki e ve ı sesi inceltilir, ê veya i gibi kapalı telaffuz edilir. Kapalı telaffuz edilmesinden dolayı bu ağzı konuşanlar tarafınca k ve g ünsüzünden sonra gelen e/ı sesini ê veya i diye yazmaktadır. E ünlüsünün inceltilmesi de k/g ünsüzlerin ince telaffuzundan kaynaklanmaktadır, e sesinin ê olduğundan değil. Bu nedenden ötürü aslolan e’nin diğer şivelerde olduğu gibi e diye korunması gerek, ancak o şekilde yazılımı doğru olur. Peki, sözcüklerde k veya g ünsüzlerinden sonra gelen ê ünlüsü, Dersim ağızlarını ne şekilde etkilemektedir? Bu soruya yanıt bulmamız için aşağıdaki çizelgede bulunan sözcüklerin sesbilimsel özelliğini inceleyelim. Verdiğimiz örnekler Hozat-Merkez, Çemişgezek, Kiği ve Bingöl şivelerindeki telaffuz şeklidir: Zazaca Türkçesi kêna kız çocuğu kê ev kês kes, hayvan yemi, alef kêf keyif kêriye arhıt (arxıt); tulukta elicekleri (‘lewlab’) birleştiren çubuk kêm sicim khêr yiğit kêsık kese kin kin kip sıkı kêran kiriş gên- ‘almak’ (gırewtene) fiilinin şimdiki zaman kökü gêraene gezmek gênc genç gêc / gêz sersem gi dışkı git merasim, şenlik hemgên bal giyan; gan can Dersim Zazacasını konuşanların birçoğu ise yukarda bulunan sözcükleri farklı şekliyle bilmekteler: çêna, çê, çês, çêf, çêriye, çêm, çhêr, çhêr, çêsık, çin, çip, çêran(g); cên-, cêraene, cênc, ci, cit, hemcên, cian/can. Görüldüğü gibi Zazaca’nın Kuzey ağızlarında ê / i ünlülerinin etkisinden ötürü k sesleri ç’ye, g sesleri de c ünsüzüne dönüşebilmektedir (damaksıllaştırma; Palatalisierung): kêna  çêna kê  çê kês  çês kêf  çêf kêriye  çêriye kêm  çêm khêr  çhêr kêsık  çêsık kin  çin kip  çip kêran  çêran(g) gên-  cên- gêraene  cêraene gênc  cênc gêc  cêz gi  ci git  cit 2 Farsça’nın bazı ağızlarındaki k ve g ünlülerin telaffuzu da bu tür söyleniş şekline benzemektedir. hemgên  hemcên Burda orijinalitesini koruyan ses k / g varyantı olanlardır, ki bunun birkaç etimolojik (kökenbilimsel) örneklerle kanıtlanması mümkün: Sözcüğün bilinen kökeni Bilinen kaynak dil Zazaca’daki özgün şekli varyantları kaynā-; kainikā-3; kanyā Eski İrani; Av.; Skr. keyna / keyneke kêna  çêna kata-; kad(e)-; katak Av.; Farsça; OF/Phlv. key, keye kê  çê kif / keyf ﮐﻴﻒArapça keyf kêf  çêf kisa ﻜﻴﺴﺔArapça kêse, kise kêsık  çêsık vartītan/gartītan, gerdīden ﮔ َـرﺩﻳﺪﻥAv./Phlv., Far. geyraene gêraene  cêraene guϑa-; guh; git Av.; Phlv.; Beluçi gi gi  ci gīc ﮔﻳﺞFar. gêc gêj, gêz  cêz Yukarıda 1. hata şekli diye satırdaki yanlış yazılım şekli diye belirttiğim sözcüklere bakalım: kês, kêsıke, kêmer, kêrm, khêrr, khêwe, kêwra, kêf, gêrm, gêrmi, gênde, kêmi Bunların doğru yazılımı şöyle olması gerek: Zazaca Türkçesi kes kes, kimse kesıke kamplumbağ a kemer kaya, taş kerm kurt (böcek) kherr sağır khewe mavi, yeşil kewra kirve kef köpük kemi eksik germ sıcak germi çorba gende yellenme sesi Eğer yukardaki kelimelerde, yanlış yazıldığı gibi e yerine aslen ê ünlüsü olsaydı, bu anlamda olan kelimeler Zazaca’nın muhakkak bir şivesinde çês, çêsıke, çêmer, çêrm, çhêrr, cêrm vs. diye varyantları olurdu, ki bu sözcüklerin hiçbir şekilde bu anlamlarıyla k/g ünsüzlerin ç/c ünsüzlerine dönüşmüş bir varyantı yoktur. Ne var ki şu bildiğimiz farklar muhtelif şivelerde mevcut (aşağıdaki örnekler, soldaki Merkez-Hozat/Çemişgezek, sağ taraftaki de Ovacık Zazacasındandır): kutıkê verê kêberi kutıçê verê çêberi ‘kapının önündeki köpek’ kênekê mordemeki çêneçê mordemeçi ‘adamın kızları’ hemgênê kê khalıkê mı hemcênê çê khalıçê mı ‘dedem gilin balı’ kes çino kês bıdo mali kes çino çês bıdo mali ‘davara kes verecek kimse yok’ Görüldüğü gibi k/g ünsüzlerin ç/c ünsüzlerine dönüşmesine rağmen ê ünlüsü değişmemektedir. 3 Horn, Paul: Grundriß der neupersischen Etymologie (Yeni Farsça Etimolojisinin Temeli). Strassburg, 1893. Nachdruck: 1988, Georg Olms Verlag, Hildesheim-Zürich-New York. Ê ünlünün olması ve olmaması gereken ve birbirine seslem olarak benzeyen sözcükleri karşılaştırıp farkını görelim: Zazaca (ê/i : e / ı) Türkçesi kês : kes kes (yem) : kimse kêsık : kesıke kese : kaplumbağa kêm : kemi, kemer sicim : eksik, taş khêr : kherr yiğit : sağır kêna : (a) kena kız : (o, dişil) yapıyor kêf : kef keyif : köpük kin : kınare kin : kenar gêraene : germ gezmek : sıcak gêc/gêz uploads/Geographie/ mesut-keskin-zazacada-quot-e-quot-uenluesuenuen-kullanimi-ve-yazim-hatalari.pdf

  • 19
  • 0
  • 0
Afficher les détails des licences
Licence et utilisation
Gratuit pour un usage personnel Attribution requise
Partager